BUYRUN..

HOŞ GELDİNİZ :) ARKANIZA YASLANIN VE TADINI ÇIKARIN..

19 Mart 2013 Salı

ELLER KADİR, KIYMET BİLMİYOR ANNEMM....:)

Follow my blog with Bloglovin
Kadın elleri ne kadar da zariftir oysa. Yumuşaktır, pürüzsüz.. Tırnakları tertemizdir, bir o kadar da zarif.
Bu ellerin yaptığı yemekler lezzetlidir.
Bu ellerin tuttuğu eller değerlidir.
Ve bu ellerin sevdiği yüzler, en değerli hazinedir.

"Ne tutturdun 'eller de eller' diye dersen sana öyle bir espri yaparım ki donar kalırsın. Bilirsin iğrençlikte üstüme yoktur." dedim. Beni dinlemek zorundaydı.( en azından dinlerken sıkıldığını belli etmesin arkadaşım. ala ala..)

İki büklüm elde çamaşır yıkıyordum. Daha geçen sene çamaşır makinesini çalıştırmayı yeni öğrenmişti kaybakam , büyümüş de ELDE çamaşır yıkıyordu şimdi. Olacak iş değildi. Ama oluyordu işte.

Çamaşır makinesini çalıştırmayı öğreten kader, elde çamaşır yıkamasını da öğretmişti bana. Aslında ben kafama göre yıkıyordum, kaderin bana öğrettiği pek de söylenemez.

İç güdüm ve ben içimdeki ev hanımı ruhuma danışıp bir kaç malzeme aldık.
Toz deterjan(art matik),
yumuşatıcı( Yumoş) ve
bir kalıp sabun( Hacı şakir).
Eller var ya , hani şu yukarıda bahsettiğim yumuşacık eller.. Ah o eller.. Ellerim öldü de ağlayanı yok. Patladı, göz göz oldu o eller. Zarif ellerrr..

"Bak yine beni dinlemiyorsun" dedim. Gülüyordu.
"Anneeeee" dedim..
"Ah kıyamam sanaaa.. Dinliyorum annem dinliyorum.. Ama çok komiksin. Sen evde suyu bile ayağına isterken .. Allah'ın sopası yokmuş demek ki.." dedi ve kahkaha attı.
" Anne yaa.." dedim. Aslında kadın haklıydı. Hem niye anlatmıştım ki ben. Ne demesini bekliyordum. " Ah annem, hemen babana söyleyim de sana çamaşır makinesi yollasın." diyecek hali yoktu ya. Ben devlet yurduna kendi yorganımı bile sokamamışken..."Durun babam bana makine yollayacak. Bir de hizmetli üzerime tahsis ederseniz. Evet evet... VİP odalarınızda yemek yemek istiyorum. Hı hı.. Mümkünse kahvaltım yatağıma gelsin." diyemezdim ya.
"Yumoşu nasıl kullanıyorsun?" dedi annem.(hala gülüyordu)
"Çamaşırlarımı yıkadıktan sonra yumoşlu suda bekletiyorum. Güzel koksun diye." dedim annem yine bastı kahkahayı.
"Ya gülme..Ne var ki?" dedim.
"Ah bu günleri hiç unutma kaybakam. Bu arada ellerine de o paralarını yatırdığın el kremlerinden sür birşeycik olmaz. " dedi.

Telefonu kapattığımızda ' Ana yüreği işte, dayanmıyor' diye düşünüyordum. ( Benim annemi tenzi ederek tabi. Vallahi maşallah mangal gibi yürek varmış, kahkaha atıyordu). Biraz düşündüm. Gerçekten de komikti. Ellerime baktım, gülmeye başladım. Keşke o an annemle gülseydim diye düşündüm.

Annemin de dediği gibi o kremlerden sürdüm ellerime. Hani yukarıda bahsettğim eller varya, zarif, yumuşak olanlar. İşte yine olmuştu..:)



2 yorum:

  1. bu denli dikkat çeken paylaşımınız için teşekkürler. devamını getirmeniz dileğiyle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumlarınız benim için değerli. Teşekkür ederim.

      Sil