BUYRUN..

HOŞ GELDİNİZ :) ARKANIZA YASLANIN VE TADINI ÇIKARIN..

23 Temmuz 2014 Çarşamba

ELİ KANLI İSRAİL..


Duyuyor musun?

İçimdeki sesi.. Bir ses.. Benim sesim değil.. Ama kulağım aşina bu sese.. Uzaklardan bir ses. Çok uzaklardan.. Tenha bir yerden geliyor.. Issız.. Boşş..

Diyor ki ;

İsrail..

Nasıl bir günahtır bu Ya Rabb.. Nasıl bir şeytan işi?.Küçücük g.t kadar ülke.. Tüm dünya aynı anda tükürse, tükürüğüyle boğulur yok olur gider.. Ahh İsraill.. Eli Kanlı İsrail...

Duyuyor musun ?.. İçimdeki şu sesi..Yok yok.. senin duyman imkansız.. Sen duyamazsın.. Senin duyacağın ses değil bu..  Sen daha önce hiç duymadın.. Merak ediyorum vicdanın var mı?

Sen bilmezsin.. Bilirsin de işine gelmez.. Bu gün kadir gecesi.. Duaların kabul olduğu, tövbe kapısının sonuna kadar açık olduğu gün bu gün. Çok dua ediyorum.. Bilhassa bu gün daha çok.. Allah'ım bu yaptıklarını yanına bırakmasın.. İçimdeki ses bırakmayacağını söylüyor.

Biz size de üzülmüştük.. O filmleri izlerken. Yahudileri anlatan, Hitler'in katlettiği şu filmler.. İnsana insan olduğu için değer vermiştik biz.. Yahudi, Müslüman, Hristiyan vs.. Bir önemi yoktu. 

Müneccim değilim.. Müneccim b.ku da yemedim. Gaipten sesler duyduğum filan da yok. Vicdanım feryat etti.. Ben de işittim.. Belki sen de işitirsin diye yazıyorum.




20 Temmuz 2014 Pazar

KÜLLÜK KEDİSİİİİİİİİİİİİİİİ



Ayyyyy.... Çıldırtcak beni valla bu kız azizim.. Öyle ki.. Sinirden saçımı başımı yolacam vallahii.. Bir kız bu kadar da saf olur mu?.. İnanmam.. Vallahi inananmam.. Bu kadar saçmalamak olmaz.. Ay şu tatil günümde nereden izledim ben bu filmi.. Türk filmi diye bu kadar saçmalık oluyo herhalde..

Kül kedisi..

Be kızım.. Güzel kızım.. Anan baban ölmeden önce sana hiç mi gerçek hayattan bahsetmedi. Hayır yani.. Hep mi melek sensin mubarek !..

Hikayeyi herkes biliyo.. Uzuunn uzunn anlatamayacağım.İşte babası ölüyo da üvey anasının başına kalıyo ya bu kız. Bak şimdi aynen muhabbet şu;

"Çık bu odadan.. Artık bu oda benim kızlarımın odası.."
" Ama anneciğim ben nerede yatacağım?
" Depoda çuvalların üzerinde"
" Ama neden anneciğim.."
" Çünkü ben öyle istiyorum.."

Kız gider çuvallara uzanır..Bir yandan da o köpek var ya.. Arkadaşıymış onun.. Onunla muhabbet sohbet eder.. Anlayamadığım bişiy daha var.. O kafasının üzerindeki kuş hiiççç mi uçmaz... ? Kız ş.çar o kuş kafana.. Alıştırma öyle.. Pis bu kız.. Valla pis.. Bu üvey anasında da ne mide var.. Leş gibi çamaşır yıkıyo.. Yıkamıyo ki.. Numara yapıyo.. seviyo resmen.. Hali yok kızın sanki.. Onun yıkadığını giyer mıyım ben bee... He heyyytt...

Neyse.. Ne diyodum.. Heh.. O köpekle muhabbet sohbet ediyo.. Bak bak.. Laflara bak sen.. " Acaba annem neden beni burada yatırıyo.. ? Heralde  kızmıştır bana..( gülücük gülücük.. bi sürü gülücük.. ha dese kahkaha atacak mutluluktan)".. Vallahi deli bu kız yaa.. Akıllı bi insanın yapacağı davranışlar değil bunlar..

Ertesi gün uyanıyo.. küllü müllü.. leş gibi.. Ama mutlu.. " Günaydın canım kardeşlerim.. heralde dadım bana tabak koymayı unuttu.." " Dadın burada calışmayacak.. her işi sen görcen.. ayrıca adını da küllük koyduk falan filan..".. " Peki anneciğim.. canım askım anneciğim.. kurban olurum sana anamm.. kes beni.. öldür de.. sen de kurtul ben de.." dese vallahi o kızı yerim yer yer.. aman " mıy mıy mıy da ıy".. uff...

Neredeyse hak vercem üvey anasına.. az bile yapıyo... Bir kız bu kadar saf olamaz bu imkansız.. hiçççç tasvip etmıyorum..

Ayrıca bir peri çıkmış karşına gülümm..  Allah işte... Bi şekilde gitmişsin baloya.. sen kullansana bu fırsatı;

" Lütfen söyleyin bana prenses.. Kimsiniz siz?"
"Ben masallardan mıymıymıy da mıyyy.."
" Size aşık oldum .. Lütfen evlenin benimle"
"Mıymıy.. da masallar periler.."

off.... Kızıımmm.. Desene "üvey anam bana zulüm ediyoo.. Evlenirim seninle.. Senden iyisini mi bulacam.. Kooskoca pressinn..." diye.. Ama yok..  Ben o prensin aklına da tüküreyim.. Ben olsan uğraşmam bile bu kızlar.. sieeee der giderim..

Yok yokkk.. Bu gün sana taktım kızımm... Küllük bozuntusu...


11 Temmuz 2014 Cuma

....


"Yalnızlık Allah'a mahsus" derler ya. hıhı.. mahsus.. valla.. ben kendim gördüm bizzat yaşadım.. Gel artık BATMAAANNNNNNNN...:(



7 Temmuz 2014 Pazartesi

Girne Amerikan Üniversitesi ile Kıbrıs’ı Kazan, Kıbrıs ve İngiltere’de oku!

Girne Amerikan Üniversitesi, "Kıbrıs’ı Kazan, Kıbrıs ve İngiltere’de Oku" sloganı ile bütünleşen ve yurtdışı kampüsleriyle de öğrencilerine üç farklı kıtada eğitim fırsatı sunan öncü bir üniversite.
Eğitimde mobiliteye verdiği önem ve uluslararasılaşma sürecinin bir göstergesi olarak Girne Amerikan Üniversitesi; İngiltere, ABD ve Hong Kong’dan sonra küresel kampüslerine bir yenisini ekleyerek Türkiye’de İstanbul yerleşkesini hizmete açmıştır. Bu süreçte Girne Amerikan Üniversitesi, öğrencilerine 3 farklı kıtada eğitim imkânı sunmakta ve "Üç Kıta Tek Üniversite" sloganı ile de bir dünya üniversitesi olma noktasında bir hareketlilik içerisinde olduğunu kanıtlamaktadır.
Kazandıkları ÖSYM bursları ile GAÜ’ye yerleşen öğrenciler, Girne Amerikan Üniversitesi’nin yurtdışı yerleşkelerinde aynı burslarla ve ek ücret ödemeden programlarıyla uyumlu dersler yada ELA’da (English Language Academy) İngilizce dil eğitimi alıyor; geri döndüklerinde ise yurtdışında aldıkları dersleri GAÜ programlarındaki ders yükümlülükleri yerine saydırarak eğitimlerine devam edebiliyorlar.
Eğitimde 30 Yıl...
Geçtiğimiz günlerde görkemli bir törenle 30. Onur Yılı’nı kutlayan Girne Amerikan Üniversitesi için bu sene oldukça özel bir yıl. GAÜ, 2014-2015 Akademik Yılında tam 2260 yeni öğrencisine 7 yıl boyunca kesintisiz ÖSYM Bursu verecek.
GAÜ sosyal ağlarda da çok aktif; bu sene tercih dönemi boyunca facebook.com/girneamerican üzerinden tüm kampüsler ve öğrenci hayatı ile ilgili herşeyi paylaşıyorlar ve tüm sorulara resmi sayfa üzerinden cevap veriyorlar. Twitter takipcilerini de unutmamışlar @girneamerican üzerinden en güncel paylaşımları takip edebilirsiniz.
GAÜ, şu anda küresel dünyanın yükselen meslekleri Denizcilik, Havacılık, Sahne Sanatları, Hukuk, İleri Mühendislik Disiplinleri, Güzel Sanatlar, Mimarlık, İç Mimarlık, Uluslararası İşletme, Uluslararası İlişkiler, Psikoloji, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik, Türkçe Hukuk, Çin Dili ve Edebiyatı, Gastronomi ve Mutfak Sanatları, Sınıf Öğretmenliği, Sağlık Yönetimi, Ergoterapi, Enerji Sistemleri Mühendisliği, Ebelik, İnşaat Mühendisliği ve Sivil Havacılık Ulaştırma İşletmeciliği, Pilotaj gibi programları barındıran; 9 Fakülte, 6 Yüksekokul, 2 Enstitü ve  2 Meslek Yüksekokulu’nda olmak üzere , 69 Lisans 21 Önlisans 48 Yükseklisans ve 17 Doktora programı sunmakta.
GAÜ’den saygın dünya üniversiteleri ile akademik işbirliği ve değişim programları fırsatı!
Girne Amerikan Üniversitesi, kampüsleri ve 200’ü aşkın dünya üniversitesiyle sürdürdüğü öğrenci değişim programları kapsamında, öğrencilerine yaşam boyu hatırlayacakları deneyimlerin kapılarını açmakta.
Uluslararası Denklik ve Tanınma
Girne Amerikan Üniversitesi sağladığı eğitimin kalitesini sürekli olarak geliştirmek için akreditasyonlarını ve üyeliklerini yenilemektedir. GAÜ yerel olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordınasyon Kurulu YÖDAK ve Türkiye Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından tanınmaktadır. Ayrıca dünyanın bir çok saygın denklik kurullarından akredite olan GAÜ’nün bir çok uluslararası üyeliği de bulunmaktadır.
Girne Amerikan Üniversitesi Eduniversal’ın En İyi Üniversiteler sıralamasında yer almaktadır. Avrupa Birliği Yükseköğretim Sistemi içerisinde üniversite eğitimini denetleyen uluslararası eğitim kuruluşu Eduniversal, 153 ülkeden 12 bin yükseklisans programının incelenmesi ve 100 bin öğrenci ile yaptığı “En İyi Yükseklisans Eğitimi Veren Üniversiteler” araştırmasının sonuç raporuna göre GAÜ "En İyi Yükseklisans Eğitimi Veren İlk 100 Üniversite" arasında gösterilmektedir.
GAÜ, YÖK onaylı programlarıyla geleceğin pilotlarını yetiştiriyor
4 yıllık Pilotaj eğitimi alan öğrenciler, GAÜ İstanbul Yerleşkesi Uluslararası Havacılık Akademisi’nde similatör ve uçuş derslerini tamamlayarak Pilot olma hakkını kazanıyorlar. GAÜ’nün, uluslararası standartlarda verdiği eğitimle yetiştirdiği öğrenciler, önümüzdeki 20 yılın en gözde mesleklerinden biri olan havacılık sektöründe kolaylıkla iş bulabilecekler.
Kıbrıs, dünyanın en güzel adalarından biri!
Kıbrıs Dünya’nın en güzel adalarındandır ve iklimi sayesinde bir tatil ülkesinde eğitim alma şansınız var, üniversite kampüsü plajlara çok yakın mesafede bulunmakta ve kampüse çok renkli bir yaşam hakim. GAÜ, adanın en turistik sahil kenti olan Girne’de kendisine özel plaj ve uygulamalı 5 yıldızlı oteli ile öğrencilerine eşi benzeri olmayan bir eğitim fırsatı sunmaktadır.
Peki kampüste hayat mı nasıl? Tanıtım filmleri için youtube.com/girneamerican ve vimeo.com/girneamerican
Bir boomads advertorial içeriğidir.

1 Temmuz 2014 Salı

MAZERETİM VAAR.. ASABİYİM BENN..:)


Kaybakcıklarımmmmmmmmmmmmm....Sizi o kadar çok özledim, o kadar çok özledim ki.... Yup Yuwww.....:);) Neredenn başlasammm?

Efendim .. Güzelliklerim.. Pıtırcıklarımm.....Aman da amann.. Hım hım hım da hım hım yar... Vıy vıy vıy da vıy vıy yarlarımm....:D.. 

O kadar uzun süredir saçmalamadım ki patlamak üzereyim..:) 

Yurttan çıktım dostlar. (Atıldım mı yoksa?).. amann atılmış da olabilirim. Vallahi devlet yurdundan çıkmaya pek de niyetim yoktu ama "artık öğrenci olmadığım için" kibarca kovdular.:). Ben ve benim gibi emekli öğrenci değerli arkadaşlarım Pelin ve Reyhanla birlikte aparta çıktık..

Ayy var ya. O kadar güzel ki evimm:).. size fotoğraflarını çekip göstereceğim..:D Hem canım torunlarım da görmüş olur..:P..Bu arada ben işe başlamıştım ya..: Hala devam ediyorum.. Aslında o kadar yoğun tempoda biraz ara vermek zorunda kaldım. Bir düzene hala giremedim.  Ama zamanla oturur inşallah..:).

Kpss....:(:(... cumartesi- pazar sınava gireceğim....... Böö.. Hiçç hazır hissetmiyorum kendimi...bak ya.. Bu neşeli bir yazı olacaktı.. bu ne şimdi kpss miş.. Tam böyle çok mutluyum. Huzurlu, neşeli.. Gülüyorum.. Gülüşüyoruz.. Tam mutluluğun zirvesindeykenn... kpss bi çelme takıyo.. uçurumdan aşağıya hoooppppp...üzgün.. başladığım yere geri dönüyorum.. :(.

Amaannn... Nerde kalmıştık..Heh..Evim çok güzel..:)..Amann bırakın şimdi evi de.. Çok acıktımm:(:(...şu an 10 dk var top patlamasına. Bu arada hepimize hayırlı ramazanlar kaybakcıklar.. He senelere yetişelim inşallahh...:) Amin...:):)

Ay sofrayı şimdi hazırlayayım.. Kızlar bana ters ters bakmaya başladılar.. En yakın zamanda evimi sizlere göstercemm.. Ve yeni yeni yazılarla tekrar eski Kaybakam olacağım... Çok öptüm sizi..:)



14 Haziran 2014 Cumartesi

HAYAL ORTAĞIM'A (MİMCİK)...:)


Mimmm...:)..Ay çok heyecanlıyım. Acaba becerebilecek miyim ki?.:) Öncelikle kalemini ve kendisini çok sevdiğim ablam Nermin Güngör 'e (namı diyar 'hayal ortağım'a) çok teşekkür ediyorum. Bir kaç sorudan oluşan bir 'mimcik' paylaşacağım sizinle.

1-)En çok sevdiğin yönün nedir?

Vallahi ne desem ki. Artık herkes biliyor saçmalamayı sevdiğimi. En sevdiğim yönüm bu. Çünkü mutlu oluyorum. Saçmaladıkça mutlu ettiğimi de düşünüyorum ayrıca. İnsanları mutlu etmeyi seviyorum. Bir Polyanna olamasam da, ne bileyim Dolyanna, Kolyanna gibi Polyanna'nın paralel evrendeki yansıması gibi bir şeyim :D. Bu yönümü seviyorum ya. Vallahi bak. Beni tanısan sen de çok seversin..:)

2-) Sen hiç yağmur altında ağladın mı?

Humm.. Bilmem.. Yaz yağmuru altında ıslanmayı çok severim. Sırılsıklam oluyorum yemin ederim. Ve ağlamak bi tarafa kahkaha atıyorum daha çok.:). Yağmur damlaları ağzıma giriyo filan.:). Ay sorudan saptım ben yine.. Bana da muhabbet olsun yani..:). Ağladım mı?.. Humm.. Hım.. Yok ya.. Ay ne bileyim. Bilemedim şimdi yalan olmasın. Torunlarıma kötü örnek olmak istemem..:)

3-)Diyelim ki sana üç dilek hakkı tanındı. Ama sadece insanları değiştirebileceksin. Neler, kimleri ya da hangi özelliklerini değiştirirdin?

Ay kız ablaaaa... Ben arkadaş konusunda çok şanslıydım. Çevremde hep benim gibi insanlar vardı. Değiştirebileceğim insan demeyim de özellik üzerinde durayım ben. Hiç sevmediğim 3 özellik;
1- Yılandan korkmam yalandan korktuğum kadar,
2- Kıskanılmaktan neffreettttt ederim..
3- Kendini öven insanlarla pek geçinemem.

4-)Sen hiç yaz yağmurunda denize girdin mi?

Hiiii.. Yaaaa... Eveeettt.. O kadar güzel bir şey ki. Bak ya.. Keşke Sinop'ta olsam. Biliyor musun orada yaz yağmurunun ne zaman yağacağı belli olmaz. Hatta bir keresinde denize girerken  bir anda dolu yağmaya başlamıştı. Şaşırdık. Üzerine bir de Hortum çıkmaz mı.. Hoppalaaa...:D.. Yağmur ne ki gözünü seveyim. Kafamıza bir taş yağmadığı kaldı. Yani cevabım 'Evet'..:)

5-) Yaşadığın en gülünç durum nedir?

Benim hayatım gülünçç..:D. Hangi birini anlatsam bilemedim bak şimdi. Bir gün Şilin'imle birlikte giyindik , süslendik dolaşmak için dışarı çıktık. Fırının önünden geçerken çarşaflı bir teyze bize seslendi;
" Yavruumm.. Ekmek alacak param yok. Allah rızası için..." dedi. Selin hemen fırına koştu sıcacık ekmek aldı getirdi teyzeye. "Al teyzeciğim afiyet olsun." dedi. " Kızııımm.. Yavrumm.. Bu ekmek çok büyük. sen en iyisi bana parasını ver ben alırım." dedi teyze tekrar. Şilin bir koşu gitti tekli ekmek aldı geldi.. "Olur mu öyle şey teyzeciğim. Al afiyet olsun." dedi. "Kızımm.. Bu ekmek çok taze, ben bayat ekmek alacaktım. Sen en iyisi bana parasını ver ben alırım" dedi.. Böyle böyle böyle.. Abartmıyorum Şilinim 4-5 kere gitti geldi. En son kadının üzerine yürüyecekti, zor durdurmuştum. Ve çok gülmüştüm. Çünkü Şilinim sinirlenince çok komik oluyo..::D. Yine olsa yine gülerim.. şşşşttt.. aramızda kalsın..;)

6-)Kendine ünlüler dünyasından bir eş ya da bir sevgili seçseydin kimi seçerdin?

Bilmem?.. Ben sevdiğimi buldum yaa.:).. Ünlüler onun eline su dökemez vallahi.. Ama şunu söyleyebilirim. Şu 'Polat Alemdar' yok mu?. Ondan nefret ediyorum. Kesinlikle onu seçmezdim...

7-)Hayatın bir film olsa hangi aktör ya da aktrist oynasın isterdin?

Aaaa... Beni Tuba Büyüküstün oynasıınnn.. Nolur yaa.. :) Çok beğeniyorum o kadını. Buradan sevgi ve selamlarımı yolluyorum. :D....:P ( Bir umut belki görür)

8-) Sen hiç halka açık bir alanda kimsenin ne düşündüğünü umursamadan ağladın mı?

 Evet :(. Çok zor zamanlardı benim için. Yanımda benim süper kahramanım 'Batman'ım vardı. Onun omzunda ağladım. Kimse umrumda değildi.. 

9-) Süperman mı Batman mı?

Batmannnnnnn...:)... Kesinlikle Batman..

10-) Küçükken hepimiz bir nesneyi ya da bir olayı başka bir şey zannederdik. Senin böyle ilginç düşüncelerin var mı?

Çakiiiiiiiii.... Ah o katil çakii.. Hiç unutmuyorum büyük bir bebeğim vardı. Adını Rükiye koymuştum. Çok severdim. Ama her gece uyumadan önce o bebeği balkona kilitlerdim. Hala da büyük bebeklerden korkuyorum. Geceleri canlanır filan.. Neme lazım ! :(..

11-) Hayatın anlamı nedir?

Benim için değerli olan insanlar, ailem, ..BATMAN'ımmm...


13 Haziran 2014 Cuma

CÜBBELİ KAYBAKAM HANIM...

Merhabalar dostlarımmm..:)..

Duygularımı nasıl ifade etsem bilemiyorum.. Öğrencilikten dün bu saatlerde emekli oldum ben..Anlam ve önemi çok büyük olan dün için, tüm sınıf arkadaşlarıma kooocccaaamann teşekkürlerimi sunarım.. Darısı mezun olmamış, körpecik, tazecik kaybakcıklarımın başına..

Anlatacak o kadar çok şeyim var ki nereden başlasam bilemiyorum.. Tezimi teslim etmiştim bir hafta öncesinden dün savundum Allah'ın emri ile.:);

"Sen.. Kaybakam Hanım.. Bu tezi, iyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta, hiç bir yanlış, kopyala yapıştır olmadığına dair ortaya karışık bir savunma yapabilir misin?"
" Öğretmenim... O tez olmuş bence. Yaniii.. Hımmm.. Kem  küm.. Kefil olmakla birlikte. Teklifinizi kabul ederekten... Evettt.... diyorumm" gibi bir savunmaydı benimki..

Sonraaa.. Ayıptır söylemesi pazartesi günü işe başlıyorummm..:D Çok heyecanlı olmakla birlikte, biraz da korkuyorum.. Acaba ne iş yaptıracaklar ilk olarak? Ama çok fazla düşünmek istemiyorum bu konu hakkında. " Ne iş olsa yaparım abiii" modundayım daha çok..:)

Veeee... Siziiin haberiniz yoooooookkk... Hiiiiiiiiiiiiiiii... Şeyy... Ben ücretli makale yazarlığı için teklif aldım kaybakcıklarımm.. Yazılarımı okumuşlar , "Oldukça ilginç bir stiliniz var" dediler. Ben de dedim.." Hummm.. evet yaa.. Uzun zamandır üzerimde bir ağırlık vardı zaten. Demek bundanmış. Tam olarak neyim var demiştin?" .. Şaka şaka.. :) Ben de sustumm:D.:):P O konuştu. Bakalım hayırlısı olsun ..:).

Buradan gelecekteki canım torunuma sesleniyorum. Ah senin bu babaannen/anneannen yok mu?.. On parmağında on marifet anacımmm... Darısı senin başına...:P Seni çoookkk öptüM.. Anan gile baban gile selam söyle.... Bak hele cübbe de pek yakışmış ...:P:)


31 Mayıs 2014 Cumartesi

KAYBAKAM'IN MEZUNİYET KINASI..:)


Hüzünlü, bir o kadar da mutlu bir gün benim için.. Son dersime girdim bu gün. Son kez görüştüm hocalarımla. Sınıf arkadaşlarımı toplu halde son kez gördüm.. Veeee... Mezuniyet kınamı yaktımm sonunda..

Ne bileyim anacımm sürpriz yapacaklarını. Şeytan bu kızlar vallahi, ayakta uyuttular beni. 

Ellerimde sodalar, odaya girmek üzereyim. "Kaybakamın mezuniyet kutlaması" yazıyor kapıda, bir de balon asılı. Küçücük beynim algılayamadı.. Kapıyı açtım.. Klasik yüksek yüksek kulelere ev kurmasınlar şarkısı.Kızlarla göz göze geldim, şaşkındım. Hepsi melek gibi olmuşlar abartmıyorum. Başlarında beyaz tüllü taç.(şaşırdığım bu değildi yanlış anlaşılmasın.).Odada balonlar, güzel sade bir sofra.. O kadar şaşkındım ki sadece belli aralıklarla "şaka gibi" deyip duruyordum. O ara kızlar beni süslüyor, kırmızı tüllü tacımı takıyorlardı.

Ben hala şoktaydım.. Ağladığıma hala inanamıyorum. Demek ki gerçekten kına gecesi ağlanıyormuş, deneyim kazanmış oldum. Kınamı yakmadan önce (kınanın üzerinde mum vardı)"Bir dilek tut" dediler. Ben ki dilek tutmayı beceremem.. Her zaman birileri bana dilek tutmamı söylediğinde elim ayağıma dolanır "Hayırlısı ne ise o olsun" derim. Bu defa demedim. Bu defa tutulacak bir dileğim vardı; "Dilerim ki arkadaşlığımız hiç bitmez" deyiverdim. Ağlayarak ve sesli bir şekilde içten içe haykırdım. Biliyorum ki Allah'ım kabul edecek..:)

Bu hüzünlü bir yazı değil, bu neşeli bir yazı olmalı.. Bu gün dostlarımla vur patlasın, çal oynasın, eğlencenin dibine vurduğumuz gün..(Yurtta vurabildiğimiz kadar. yani sessiz sessiz vurduk..:D Bir tek biz duyduk)

Yahu ne güzel şey insanın dostlarıyla birlikte bu kadar yakın olması. Bu gün bir kez daha fark ettim ki biz gerçekten bir aileyiz. Öyle bir aile ki, abisiyle, ablasıyla, eniştesiyle, yengesiyle, kuzeniyle, baldızıyla, görümcesiyle.. Bir görseniz var ya.. İyi ki görmüyorsunuz..:D

Bu günü asla unutmayacağım.. Bu gün (30.05.2014), mutluluktan ağladığım gün. Bu gün "Dilerim ki hiç ayrılmayız" dediğim gün:) Benim çocuklarım kesinlikle DOMATES, SALATALIK, PATATES, MARUL, ÇARLİSTON BİBER teyzeleriyle tanışacak..(Şilinimle de)





26 Mayıs 2014 Pazartesi

ÇÖLÜN ORTASINDA 'ETKİSİZ ELEMAN' İKEN, BİR GÜN...


Gece saat 'bilmem kaç', ben hala depresyondaydım,

Çölün ortasında susuzluktan ölmek üzereydim. Bir yudum su arıyordum..Su.. Su.. Suuuu.. Derken birden, bir ilan gördüm.. Bu bir serap olabilir mi? "SMMM Bilmem Kim, yanına en az 3 yıl tecrübeli eleman arıyor.".

3 YIL. Hımm.. Kendime sorular sorup, aranan kriterler bende mevcut mu öğrenmek istiyordum; 
"Tecrüben var mı Kaybakam?"
"I ıhh"
"Peki muhasebe programı biliyor musun?"
"I ıhh"
"Eeee.. Nasılsın o zaman? İyi misin?"
"İyiyim."

Tüm bunları kendimle tartışırken aklımdan ilan alt yazı olarak geçiyordu; "3 yıl tecrübeli eleman... 3 yıl tecrübeli eleman.. 3 yıl tecrübeli ELEMAN !".. İşte bu.. Ben bir elemanım..Nasıl bunu fark etmem yahu..

Sabah 9'da adamı aradım;( en güzel ses tonumla) "İyi günler, ben internetteki iş ilanınız için aramıştım." Telefondaki ses beni dinledi " Bir dakika" dedi. Sonra birilerine bir şeyler sordu, duyduğum kadarıyla "O ilanın süresi geçmedi mi?" gibi bir şeydi. Konuştuğu kişinin sesini duyamıyordum. Sonra telefondaki ses; "Buyrun, bu gün müsaitiz. Ofiste görüşebiliriz." dedi.

İnanamıyordum. Biraz da pişmandım. Derdimi anlatmak istemiştim.. " Ben sizin aradığınız eleman değilim, ama elemanım. Beni eğitir, üzerine para da verirseniz sizin istediğiniz eleman olabilirim " demek istiyordum ama diyemedim..

Yanımda canım Batman'ım vardı.Ofiste güzel karşılandık. Adımı sordu, vs.. bilgilerimi aldıktan sonra; "Buyrun" dedi. Buyurdum;
"Ben bu yıl mezun oluyorum Maliye Bölümünden. Bir çok muhasebe programı teorik olarak gördüm ama pratik bende sıffır sıffır sıffır " dedim.
" Kaç yılda bitirdiniz bölümü?"
"4 yıllık okuyorum zaten, 4 yılda bitti."
" Hay Maşallah (bunu özellikle unutmamak için yazıyorum. Vallahi dedi. Beni övdü. Oley Allaaamm).
"Teşekkür ederim..(içimden şaşırdım, yüzümden belli etmedim. İlk defa böle bir iltifat edildiğini bilsin istemedim). Beyefendi, benim amacım işi öğrenmek. Eğer ailemin ekonomik durumu iyi olsa, sizden ücret de talep etmeyeceğim. bla bla bla.."
" Ne kadar istiyorsunuz?"
"x kadar"
"Tamam. Ben sizin talebinizi karşılarım. 4 ay boyunca sizi eğitirim. Sonrasında sizinle tekrar bu masada oturur, bir iş görüşmesi daha yaparız. İsterseniz devam edersiniz."

İNANAMIYORUMMMM..Ben şaşkınken adam devam etti;

 "Bakın, sizinle açık konuşmam gerekirse, aradığım kriterlere uymuyorsunuz. 25 tane ciddi başvuru aldım. Onlardan birini almayı düşünüyorum. Ama her halükarda sizinle de çalışmak isterim."

Yaaa işte kaybakcıklar. Ben çıktım bir mutlu. İşi adım galiba. OLeyy.. GALİBAAA.. GALİBA MI? ADAM BANA SENİ İŞE ALDIM DEMEDİ Kİ..

Kendim kendime kafam karıştı. "Her halükarda sizinle çalışmak isterim." ne demek? İşe alındım mı ben acaba?. HE?


Derken efenim......
Dünden önceki gün telefon geldi ve işe kabul edildiğimi öğrendim:):).. Tezim de aynı gün bitmişti , teslim etmiştim.. Çifte kavrulmuş mutluluktu benimkisi yani..:).

Artık emekli öğrenci Kaybakam Hanım, oldu size SMMM çırağı...:D...

23 Mayıs 2014 Cuma

DERT BENDE, DERMANI ZAMAN..

 Sıkıntılı bir bekleyişten sonra bugün;

Şu an kafam allak bullak..Maillere bakmaktan hem sıkıldım, hem yoruldum.. Bir cevap, bir umut arayışı içindeyim.. Arıyorum.. Şansımı arıyorum.. Israrcıyım da..

Gerçekten geleceğim konusunda endişeliyim. Allah'ım yardım etsin cümlesine de, bana da. Bütün bunları bu gün yazıyorum ki, ileride bir meslek sahibi olduğumda, bu satırları okuyup kendime güleyim..Gülmek..Uzun zaman oldu, sadece bir şeyler yazıyorum (tez), o ara gülmeyi unuttum.

Bir daha ki hafta finaller var, bu hafta tezi teslim etmeliyim. Son gittiğim iş görüşmesinden de henüz cevap alamadım..Bir umut.. Dedim ya.. Bekliyorum... Israrcıyım..

Kendime not: Unutma.. Umut fakirin ekmeği demişler. Sabır..

Bana biraz zaman verin dostlar.. Tekrar eğlenceli yazılar yazmak dileğiyle..


16 Mayıs 2014 Cuma

SOMA ZEHİRLENMESİ YAŞAYAN İNSANLAR BURADA MI?


Ölümü daha fazla düşünür oldu insan bugünlerde. Sahi.. 283 olmuş rakam. Bu rakamdan nefret ediyorum.

"Vicdan" dediğimiz duygu, bir organım oldu hissedebiliyorum. Midemin biraz üzeri, kalbimin hafif altında bir yerlerde.Bu aralar acayip rahatsız, sancı çekiyorum.. Uyuyamıyorum.

Rüyalarım karanlık.. Gerçekten.. Bu bir ima değil, kapkaranlık rüyalar görüyorum. Karanlıktan çok korkarım.Sahi.. Onlar da korkar mıydı?

Haberleri izlemekten nefret ediyorum. Haberleri izlemek istemiyorum. Ağlayan çocuklar, kadınlar, analar, babalar, kardeşler...Acaba bu da bir rüya olabilir mi?. Şu gördüğüm kapkaranlık rüyalardan biri mesela.. Uyanmak istiyorum..

Uyanmak demişken.. Sahi.. Hepimizin uyanması mümkün mü bu rüyadan?.."Uyan Türkiye" desem, bundan da kendilerine bir pay çıkarır mı siyasetçiler?. 

KENDİME NOT: Bir daha asla uyuma Kaybakam !. Uyandığında her şey için çok geç olabilir.. Sahi..Ne zamandır uyuyorsun?..Günaydın Kaybakam.. Günaydın.. Artık çokk geçç...

14 Mayıs 2014 Çarşamba

İNSANLIK YERİN DİBİNE SAKLANMIŞ...

"Çizmemi çıkarayım sedye kirlenmesin." diyen genç. Senin o kirli çizmelerin bizim pahalı ayakkabılarımızdan daha temiz, senin o kirli alnın , senin alın terinle para kazanlardan daha açıktır.Başımız sağ olsun.

10 Mayıs 2014 Cumartesi

DİŞ PERİSİNE MEKTUP


Sevgili Diş Perisi..

Nasılsın?. İyi misin?. En son senle ne zaman görüştük hatırlamıyorum.. Sahi, en son hangi dişim çıkmıştı?..Hatırlamadın mı?. Dur ben sana hatırlatayııımmm......YİRMİLİKK DİİİŞŞŞŞŞ...

Huh.. Sakin olmaya çalışıyorum. .Dayanmaya çalışıyorum..Olmuyorr olmuyor olmuyorr.. Yahu ne vardı işini düzgün yapsaydın be kadın !(kadın olduğunu düşünüyorum. Erkek olsan da fark etmez).Bak.. Şimdi yirmilik diş alttan tünel kaza kaza ( hapishaneden kaçmaya çalışan mahkumlar gibi) azı dişi alttan dürt.. Terbiyesiz.. Adam gibi çıksa ya kardeşim düzcene...Taciz ediyor resmen yahu.. Nerde bu adalet , nerde bu devlet kardeşim.. Ağzım bozulcak , dişler birbirine girecek zor tutuyorum kendimi..

Oysa ki önceden her şey yolundaydı. Ne de güzel tanışmıştık süt dişlerimin zamanında..Her şey normaldi, olması gerektiği gibi peri abla.Bu arada sana karşı biraz kaba davrandım kusura bakma.. Diş ağrısından ne dediğimi bilmiyorum. Senden ricam, konuş şu yirmilik dişle de doğru yolu bulsun be abla.. Olmuyo.. Zaten orası küçük, kendi halinde ayrı bir dünya..Her dişin bir düzeni var peri abla , sen daha iyi bilirsin..

Daha kendini diğer dişlere bile göstermeden alttan alttan dürtmek terbiyesizlik yani.. Ne gerek var.. O azı dişi dürtüyor, azı diş zavallım sinirleniyor, bu sefer benim başım, kaşım, gözüm yer değiştiriyor kurban olayım peri abla..

Kusura bakma tekrar başını ağrıttım.. Ellerinden öperim saygılar..

6 Mayıs 2014 Salı

MERHABALAR.. BOKLET BEYLE GÖRÜŞEBİLİR MİYİM?


Uzun zaman sonra yine birlikteyiz kaybakcıklar..:) Yahu kaç kez yazmayı denediysem bir fırsat bulup da yazamadım anacım.. O kadar yoğunum ki bu aralar; tez, kpss, gelecekle ilgili planlar, uyumak, yemek yemek,tekrar uyumak  , anime izlemek, bunalıma girmek vs. anlatılmaz yaşanır yani..

Yok yookk. Sizi derlerimle sıkmak istemiyorum ve sıkmayacağım da. :). Benim bir arkadaşım vardı, daha önce bahsetmiştim ondan. TIK TIK Bu gün uzun zaman tekrar konuşabildik. Havadan sudan.. Bu gün bir kez daha fark ettim ki "en iyi dostum" ünvanını çoktaann kazanmışş:)

K :"Şilinimmm.."

S.E:"Bebişiiiiimmmm"

K: "izmir bayraklıda mısın:)"

S.E :"Eveet sakarya yazmasini cok isterdim


K: "yerim ben seni sosisim:) cok özledim kızım seni ..hasretinle yandı gönlüm bi de seyy.. ben tez yazıyom



S.E:" Kiyamaaaam sende 4 oldun mu len? Noldu is gorusmelerin annat bakem

Bende seni cok ozlediiiiiim cok hemde cooookk."
K :" anlatırım ama gülmek yok:D "
S.E : "Tamam anlat"

K: "Gittik bi bagımsız denetmenin yanına 3 kişi.. Pelin, ben ,Ayşegül... .Biz de dedik böle böle.. Biz burada kalmak yasamak istiyoruz. Bize iş.
O da dedi ki 'hay hay' buraya kadar bir problem yok:D..
'Daha önce bir tecrübeniz var mı?' dedi, 
'Yok' dedik. 
' Hangi muhasebe programlarını gördünüz?' dedi,
"Görmedik ' dedik.
Her türlü muhasebeyi gördük ama bilgisayarlı muhasebeyi görmemiştik..Bir kaç terim, belge ismi sordu bilemedik. En son dedi ki ;
' Size 2 soru soracağım, bakalım öğrendiğiniz bilgilerin dışına çıkabildiniz mi?'
'2 kere 2 ne eder?'.. Biz birbirimize baktık.. "Sizce bu bir soru mu, öngörü mü" dedi, hemen atladım Şilinimm "öngörü !" dedim. " Neden?" dedi, "Sonuçta bize basit bir soru sormayacaksınız, bu sorunun altında kesin bir şeyler varr(sinsiii)" dedim.."Evet devam et "dedi..İçten içe "DeNiz'in ortasında ne vardır?" sorusuna benzeyen bu soruya "N" eder demek istedim ama demedim.. Çok saçma bir şey olurdu, aynı zamanda kötü bir izlenim olurdu.."Bilmiyorum" dedim. Cevap ; 2 kere 2 'n' eder olacakmış..(keşke saşmalasaydım.)
"Aranızda en iyi matematik bilen kim?" dedi.. (hayda.. altından kesin bir şey çıkacak.).. Kimsede ses yok.. Zavallı Pelin,(adama en yakın oturduğu için) seçilen kişi oldu. "81 i 4e böl"dedi Pelin'e kağıt kalem uzattı.. Pelin kağıt üzerinde 20,25 ettiğini kanıtlayamadı.." Hiç boşuna uğraşma, bulamazsın." dedi. " Buradan çıkaracağınız ders, bir muhasebecinin en yakın dostu hesap makinesidir. En basit işlemleri bile hesap makinesiyle yapmalısınız." dedi. Bir öğüt daha aldıktan sonra ;
" Bakın kızlar.. HiÇ bir deneyiminiz yok, muhasebe bilginiz yok, temeliiniz yok, iş öğrenmek istiyorsunuz, bi de bunun karşılığında para talep ediyorsunuz..Ben size para ödedikten sonra iş beklerim. Sizi bu şekilde işe alamam ki.. Bir değil, iki değil üç kişisiniz.." bla bla... bir sürü öğüt aldık vesselam şilinim..

S.E : "Sende konussaydin kizim herkes tecrube istiyor ben nerde teCrube yapcam okulda bana muhasebe programi mi gosteriyorlar diyeydin ..Salak adam tecrube edincez sen ogretcen got kafali adam diyeydin .Cok sinir oldum bak su an "

K: "yerim ben seni yaaa
S.E :"Boklet diyeydin.."

(Haa? :):) oLEYYY..Saçmalamaca)
K: "kahkaha attım kızım:D hahaha ..boklett
özledim kızım ben seni yaa
valla"
S.E : "Bokleti de simdi turettim haa

K: "tahmin edebiliyorum:)
kızım orİjinalsin, en birinci sensin yaa:D"
S.E :"Orjinalim ben olley:)"
Bak bende sana bisiy anlatiim
K: " Anlat bakım?"
S.E :"Bugun is gorusmesine bi kadin geldi kadinin adi X soyadi kaşar ben bi gulmeye basladim kriz geldi ama..Gorusmeye devam edemedim hemen ik mudurune soyledim benim sinirlerim bozuldu galiba diye
Toplayamadim kendimi..
Kizim daha neler var adamin babasinin adi garip anasinin adi perişan kendide fakir😀
Sonra dedim gercek ailemi buldum galibaaa
Tabi icimden diyOm disimdan kahkaha atiyom sonra beni deli saniyolar

K: ":D:D
ay Şilinn yarıldım
valla yanaklarım agırdı

ahaha
kızımm
içimde bişi var beni gıdıklıyo sankı
duramıyorum
S.E :"O icindeki benim astral seyahate ciktim..Sen napiyon uzaylilarla aran nasil?
Ben bu ara cok arastiriyom biliyonmu?

K:" bunu bana uzun süredir soran olmamıştı
bu aralar görünmüyolar bana yaa
arada uçakları uzaylı zannediyorum sevinirken
batmancimmm hevesimi kırıyo
ayaklarıma baka baka gidiyorum
S.E :"Pis Batman belki ucak uzayli tasiyo"

K:" hahahabeni cekiştire cekiştire götürüyo olay mahalinden şilinim hani küçük çocuklar arkaya bakarken anası babası kolundan ceker ya sonra takılırlar düşeecek gibi olurlar öle oluym yine bana kızıyo
önüme bakmıyom diye
....(BU MUHABBET BİTMEZZ)

Gördüğünüz gibi Şilinim bayağı bir deli dolu .. Hem de dopdolu:):. İş görüşmesine gittiğim adamdan daha cana yakın öğütler verdi..Ve saçmaaa:D... Boklet ne len?..:D Deli kız...

28 Nisan 2014 Pazartesi

GÜLÜR MÜSÜN, GÜLDÜRÜR MÜSÜN?


"Aloo.. Mamannim (babaannem). Nasılsın bakalım?"

" Nasıl olayım be yavrum , aynı bildiğin gibi. Sen nasılsın annecim ? Kardeşin nasıl, Yiğit? Görüştünüz mü hiç?"

"O Sapanca'da mamannoşum ya Ada'ya geldiği yok ki göreyim onu. Ama geçenlerde aradı parası bitmiş, gelip alacakmış benden."

"Senin var mı yavrum paran?"

"Yoookk."

" Eee.. Nasıl verecen  sen ona para?"

"Ben de öyle dedim zaten mamannim.. 'Olum bende para yok ki, nasıl vereyim sana para' dedim. Oda vermezsen kyk'yı basarım dedi"

"Aaaa.. Ayy tansiyonum çıkacak, deme öyle.. Tühh"

"Şaka şaka kenks..:). Azcık yalvartıp öle vercem ona üç-beş kuruş..:D:D..Hem sen bırak bizi şimdi , sen nasılsın? Sağlığın nasıl? Çoluk çocuğun nasıl?

"Bla bla bla bla.. İşte böyle kuzucum. Geçen gün baban bana saç boyası aldı getirdi."

"Vayyyyyy.. Hakiki oğlun ha?.. Seni gidi seniii..."

"Yokk.. Bu hakiki olan değil.. Hakiki oğlum küçük olan. Amcan.. (Gülüyor). Bu şeker oğlum"

"Ay mamannoşum bi alemsin vallahi.. Yerim senin şeker oğlunu katır kütür kadın..
( Gülüşüyoruz).."

Babaannem harika bir kadın. Komiktir.( Bizim bütün aile üyeleri gibi). En komik yanı da komik olduğunun farkında olmaması..Gizli bir yanı var onun sanki; ne bileyim gizli tansiyon , gizli şeker gibi gizli bir hayal gücü.. Bazen dışa vurabiliyor bunu bazen vuramıyor (ya da vurmuyor).

Mevsim gibidir babaannem. Çoğu zaman ilkbahar takılır. Yaz olduğu zamanlar tadına doyum olmaz. Babaannem sonbahar olduğunda biraz ürperirsin. Ama kış olduğundaa...Vay dedemin haline, Çünkü babaannem bir tek dedeme kış olur, bize olmaz..:)

İşte bu telefon konuşmasına başladığımızda babaannem ilkbahardı. Bir anda sonbahar oldu.. Ben de anlayamadım tam olarak ama babama kızdı..

" Olsun mamannim o senin şeker oğlun ya.." dedim,

" Şeker oğlum değil.." dedi.. " Baharatlı oğlum o benim."

Gülür müsün güldürür müsün..:P?:D..Tabii gülmedim. Babamın kıvamını değiştirdi şekerli iken baharatlı oldu.. Beni napardı bilemem..:)

" Olsun minnoşum. Adaşımm. Ben seni çok özledim.. Sen benim bitaneciğimsin ya.. Bıdıkım benim.. Hanimiş benim mamanim? Hanimiş benim tontişim?"

Derken babaannem yaz oldu..:). Güle oynaya kapadık telefonu.

25 Nisan 2014 Cuma

MEZUN PSİKOLOJİSİ...


Depresyondayımm... Vallahi de billahi de depresyondayım. "Ne olacak benim sonum?" diye düşüne düşüne kafayı yedim resmen. Hayır; çok mu önemli mezun olduğum ilk sene işe başlamam?. Ailemin yanına dönmek çok mu kötü? Keşke Sakarya'da kalsam.. Acaba beni bir serbest mali müşavir yanına işe alır mı?. Bir şeyler öğrensem.. Ama parası da güzel olsa.. Sonra bulutlar pembe olsa.. Otlar morr.. İnekler yeşil olsa ve hayat bayram olsa.. Off.. Saçmalamaya başladım yine.. 

Küçükken "Ne olayım?" diye bir monolog oynamıştım.(monolog: tek kişilik bir oyun). Oradaki kahraman ne olacağını bilmiyordu. Babası terzinin yanına götürüyordu , ütü yaparken müşterinin gömleğini yakıyordu. Oradan kovulunca berberin yanına veriyorlardı, adamı kesiyordu . Oradan oraya her yere götürüyordu babası ,çocuk yeteneksiz, eli iş tutmaz (aynı ben). Sanırım hoca da çözmüş beni bu monoloğu bana vermişti oynamam için. Kadına malum mu oldu bu hallerim nedir bilmem. En son soruyordu kahraman monoloğun sonunda "Şimdi siz söyleyin, ben ne olayım?" diye..

Benim de babam geçen gün aradı, 
"Alo Kaybakam.. Mezun olunca ne yapmayı düşünüyorsun?"
"Baba ya.. Bu sene kpssden pek umudum yok. Hazırlanamadım tam. Eğer izniniz olursa, ben Sakarya'da işe girip dershaneye de burada yazılacağım. Hem çalışır hem okurum."
"Yok öyle şey.. Bizim belediyenin muhasebe müdürü emekli oluyor. Gelince buraya başkanla bir görüş bakalım."
"Ne belediyesi baba.. Ben..."
"Görüş sen dediğimi yap."
"Baba benim tecrübem y.."
"Ya sen karıştırma bi dene "

Gördünüz ya kaybaklar, işler sarpasardı. Ufff.. Aynı o kahraman gibi tutacak elimden bir oraya bir buraya.. İçimden "Help ! Hellpp!" diye bağırsam bile kimsecikler duymayacak sesimi..:(.

"Batsın bu Dünya,
Bitsin bu rüyaa
Aldatıp da gülene
Yazıklar olllsunnnn...."

Allah Allahh !.. Gördünüz mü ne demiş Orhan Baba.. Demek ki adamın bir bildiği, bir gördüğü varmış. Kossskoca Orhan Baba bile "iiiisssssssyeeeeeeeeaaaaaannnnnnn" etmiş ben nasıl etmeyim gardaşşş..

Düşünsene;
Hesapladım da 17 senedir öğrenciyim. Kendim kendime okumaya programlanmışım ben, başka bir işe yarar mıyım hiç bir fikrim yok.. Yumurta kapıya dayanmadan ders çalışmaya alışık olmayan şu beyinciğim, herhangi düzenli bir işte çalışmayı kaldırabilir mi,?. En azından bu öğrendiklerim bir işe yarayacak mı? Fabrika ayarlarım var mı?.. Varsa fabrika ayarlarıma nasıl dönebilirim?.

Offf.. Kafanız şişti biliyorum..Yazı gittikçe bunalıma giriyor.. Korkuyorum depresyonum bloguma da bulaşacak diye.. En iyisi çok fazla dokunmayayım derinlere girmeyeyim..Kendi içimde depresyonumu yaşayıp, uyuya kalana kadar anime izleyim bari. 

Hoşçakalın Kaybaklarım..:(..