BUYRUN..

HOŞ GELDİNİZ :) ARKANIZA YASLANIN VE TADINI ÇIKARIN..

23 Mart 2013 Cumartesi

PORŞ GÖREN MASUM KÖYLÜLER...!

Her şey sınav haftasının başlamasıyla başladı. Tek yaptığımız etüt odasına gidip ders çalışmaktı. Kübra'yla ben ders çalışmaya çalışırken, Cansu orada uyumayı tercih ediyordu.Her şey normaldi buraya kadar. İnilebilecek en derin konulara inmiştim ki Hilal adeta etüt kapısını kırarak içeri girdi.

Telaşı her halinden belli olan Hilal, bizi çok da takmadan bizim uyuyan güzelin başına gitti ve ' uyumakta olan bir insan nasıl uyandırılmamalı' konusunda bize güzel bir örnek gösterdi. "Kızım kalk çabuk Sedar geliyor." dedi.

Kübra'yla birbirimze baktık(şaşırmıştık), sonra hemen odadan bir hışımla çıkan Cansu'nun arkasından koşmaya başladık. Koşarken de "Kızıımm... Serdar gelmişşş.. Ohaa.. " diye saçma sapan konuşuyorduk. Serdar Cansu'nun eski sevgilisiydi. Ayrı gibi bir şeylerdi, ama ayrı da denilmez bir şeydi. Ne olduklarını bir Allah, bir de onlar biliyorlardı.(çünkü kimse anlamıyordu.)

"Kızım sakın onun geldiğini söylediğimi söyleme bak bana iyice tembihledi. Valla topuklarıma sıkar" dedi Hilal. Cansu'nun çok da umrunda değildi. O ne giymesi gerektiğini düşünüyordu.

Hepimiz çok heycanlanmıştık(bize neyse). Cansu'dan önce montlarımızı , ayakkabılarımızı giydik ve dışarı çıkmak için Cansu'nun hazırlanmasını bekledik. Tek bildiğimiz KYK'nın önünde bir daha asla zengin bir siyah porşlu prens göremeyecek olmamızdı. Görmüşken de adam akıllı görmek istiyorduk. Acaba yakışıklı mıydı? Aman kimin umrunda ben hiç porş görmemiştim ki...

"Cansu biz çıkıp kapının önündeki oturaklarda uzaktan size bakacağız." dedik ve yola çıktık. Güvenliğin önündeki oturaklara 3 pasif ,çirkin bir şey olarak oturduk. Dışarıda o dikkat çeken PORŞ'a bakıyorduk. " Aaa. güzelmiş" dedim yanımdakilere, bana sert sert baktılar. Sanırım " Aaaaa.. Kızaaaammmm .. Bu harikaaa yaaa" deyip salyalarımı akıtmam gerekiyordu.

Cansu ve Hilal karşıdan bize doğru gelmeye başladılar. Biz de pis pis sırıtmaya başladık. Bizi görünce ; "Aaaa.. Kızlar siz ne yapıyorsunuz burada" dediler. Bizde "Hiiiçç.." dedik ve birbirimizi yeni görüyormuş numarası yaptık. Hilal ve Cansu kapıdan çıktılar, Hilal Cansu'yu Porşa doğru götürürken Cansu "Nereye gidiyoruz?" numarası yapıyordu. Ah bu kızlaaarrr..

Cansu Serdar'ı gördüğünde, şaşırmış numarası yaptı, saırım Serdar da bunu yemiş numarası yapıyordu. Cansu Siyah Pora bindi ve yanımızdan uzaklaştı. Hilal yanımıza geldi , biz gülüyorduk. Güvenik bizi uyarıyordu; "Kızlar , parmak bastığınızda fotoğrafınızı görmeden içeri girmeyin" dedi. Ben de ; "Biz göreceğimizi gördük abi" dedim, güldük geçtik.

Odamıza gelene kadar aramızda konuşuyorduk. Sonra ben; "Kızım porsu var" deyiverdim. Kübra bana acıyarak baktıktan sonra Hilal'e döndü ve ; "Millet daha PORŞ diyemiyorken, bazıları porşlarda geziyor " dedi, haklıydı. Sonra bir ara Cansu'yu bırakırken bir kaç saniyeliğine porşun arka koltuğuna oturabilen Hilal'e baktık, totosu ne kadar da değerli oldu diye düşündük.

Şaka bir yana biz güldük. Hem de çok güldük..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder