Meltem esti aşkın üzerine, saçlarını savurdu, kokusunu aldı , dağıttı peşi sıra; önce toprakta bıraktı, sonra gülde en son bülbülde.
Toprak çekerken aşkın kokusunu içine; bir yaprak düşürdü dalından ağaç. Bir meltem esti yaprağa, gök yüzünde toprak ona sarılana kadar süzüldü, süzüldü süzüldü.
Aşk esti , yaprak süzüldü .Buna ne gökyüzü dayanabildi ne de toprak. Aşk sardı onları, o günden beri birbirlerine bakar dururlar ve o günden beri gökyüzü her ağladığında toprak gözyaşlarını siler, gökyüzü her güldüğünde toprak çiçek açar.
Gül saklamak istedi aşkın kokusunu ama tutamadı küçücük bedeninde. Oysa ne de yakışmıştı o koku güle, mutluluk kokusuydu bu, sevgili kokusu. .
Aşk esti, gül kokusu ,misk kokusu oldu. Aşk esti, gül kokusu sevda kokusu oldu ve aşk esti bülbül güle yandı, tutuştu.
Olacak o ya ; bülbül gülü sevdi, ateş suyu. Dünya Ay'ı sevdi, Bulut dağı..Ve Allah öyle istedi Adem Havva'yı sevdi. Aşk esti, aşk oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder